Oldu da bitti maşallah, nazar değmez inşallah!
Bilindiği üzere Ankara 14. İdare Mahkemesi’ne, Türmob Başkanı Prof. Dr. Cemal Yükselen’ in “seçilme yeterliliğini taşımadığı” iddiasıyla dava açılmış. Mahkeme 2017/881 esas nolu kararı ile Yükselen’ in yönetim kurulu başkanı seçilebilmesi için kanunen aranan “en az beş yıl süreyle yeminli mali müşavirlik yapmış olma” şartını taşımadığına hükmederek, yürütmenin durdurulmasına karar vermişti.
Karar üzerine TÜRMOB tarafından “çevir kazı yanmasın, aman kimseler uyanmasın!” tadında bir açıklama geldi. Türmob’tan yapılan açıklamada; “Ankara 14. İdare Mahkemesince verilen yürütmeyi durdurma kararı sadece Yönetim Kurulunun görev dağılımı ile ilgili olup, bu karar sonucu Yönetim Kurulu üyeliğinden düşürülme gibi bir durum söz konusu değildir” denilerek, karara itiraz edileceği bildirildiyse de çoktan “yanık kokusu tüm mesleki camiayı sarmıştı.”
Devamında skandal Türmob Genel Sekreteri Yahya Arıkan’ın “ Mücadele arkadaşım Prof. Dr. Cemal Yükselen ve Masis Yontan hukuksal bir karar gereği görevlerinde değişikliğe gitmişlerdir” açıklamasıyla geçiştirilip, kapatılmaya çalışılsa da yaşanan bu olay “Meslek Tarihimizin En Büyük Skandalı” olarak tarihe geçmiştir. Normal bir “demokraside” bu gibi skandallar karşısında sorumluların tüm meslektaşlardan özür dilemesi, istifa etmesi ve durumu izah edici bir açıklama yapması, bilinçli bir meslektaş topluluğundan ise yaşanan bu onur kırıcı skandal karşısında sorumlulardan hesap sorması beklenirdi.
Peki, meslek tarihimizin bu en büyük skandalı karşısında sorumlular ne yapmıştır? “Hiç” peki, sayın meslektaşlarım bu skandal karşısında nasıl bir tepki vermiştir? “Hiç”
Ne diyelim o zaman; “ Oldu da bitti maşallah, nazar değmez inşallah!”
Yorumlar
Yorum Gönder