SON YASAL DEĞİŞİKLİKLERE AİT ÖNEMLİ HUSUSLAR VE KATMA DEĞER VERGİSİ GENEL TEBLİĞ

I.GİRİŞ


        Mesleğimizin en yoğun olduğu Mart ve Nisan ayları geride bırakıldı. Bu yoğunluktan bende nasibimi aldığımdan dolayı, daha önce yazmak istediğim konuları ertelemek zorunda kaldım. Bundan dolayı bu yazımda son zamanlarda yapılan yasal değişikliklere ait önemli olan birkaç konuya birden değineceğim.
         Kuşkusuz mesleğimiz açısından son dönemin
en önemli konusu, 25 Nisan 2014 tarihinde Maliye Bakanı Mehmet ŞİMŞEK’İN, Katma Değer Vergisi’ne dair “önemli bir reform” olarak nitelendirdiği düzenlemeler ile ilgili yapmış olduğu basın açıklamasıdır.

II. KATMA DEĞER VERGİSİ GENEL TEBLİĞ     

         “Katma Değer Vergisi’nde Yeni Dönem” sloganıyla tanıtımı yapılan sunumda, Katma Değer Vergisi  iade sürecinin etkinliğinin artırılması, Katma Değer Vergisi’den elde edilen gelirlerin toplam vergi gelirleri içerindeki payı, haksız Katma Değer Vergisi iadesinin önlenmesi, hızlandırılmış İade sistemi ve en önemli düzenlemelerden biri olan 120’nin üzerindeki Katma Değer Vergisi tebliğlerinin bir tek tebliğde toplanması gibi birçok yeni düzenleme hakkında kamuoyu bilgilendirildi.

        Mehmet Şimşek’in yapmış olduğu basın açıklamasından sadece bir gün sonra 26 Nisan 2014 tarihinde, yürürlük tarihi itibariyle kendisinden önce yayımlanan 1 ile 123 seri numaralı Katma Değer Vergisi Genel Tebliğlerinin tamamını yürürlükten kaldıran “ Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliğ” resmi gazetede yayınlanmıştır.

        Ekleri ile birlikte toplam 270 sayfa olan tebliğde yeni birçok düzenleme yer almaktadır. İlerleyen günlerde bu yeni düzenlemelerle ilgili birçok konuya yazılarımızda yer vereceğiz.  Ancak bu yazımızda ilgili tebliğin IV.  Bölümünde,  KDV İADESİNDE ORTAK HUSUSLAR başlığı altında yer alan  DİİB Sahibi Mükellefin İhraç Kaydıyla Tesliminde İade Edilecek KDV”  düzenlemesine değinilecektir.  

III. DİİB SAHİBİ MÜKELLEFİN İHRAÇ KAYDIYLA TESLİMİNDE İADE EDİLECEK KDV

            Öncelikle şunu belirtmek isterim ki;  bu düzenleme ilk başta birçok DİİB belgesi uygulamasından faydalanan işletme sahibinin panik olmasına yol açmıştır.  Çünkü ilgili madde de “DİİB kapsamında KDV ödemeksizin satın aldığı girdileri kullanarak ürettiği malı 3065 sayılı Kanunun (11/1-c) maddesi kapsamında ihraç kayıtlı olarak teslim eden bir mükellefin iade alacağı KDV tutarı, ihraç kayıtlı teslim nedeniyle hesaplayıp tahsil etmediği KDV tutarından, bu ürün için DİİB kapsamında aldığı girdiler nedeniyle ödemediği KDV tutarı düşüldükten sonra kalan tutardan fazla olmayacağını ve geriye kalan KDV’yi ise indirimli orana tabi teslim nedeniyle, indirimli orana tabi işlemlere ilişkin iade usul ve esasları çerçevesinde talep edebileceği belirtiliyordu”.

        Ayrıca “Eşdeğer eşya uygulaması nedeniyle KDV ödeyerek satın aldığı girdileri kullanarak vücuda getirdiği ürünü ihraç eden ve bunun karşılığında da Dahilde İşlem İzin Belgesi (DİİB) kapsamında KDV ödemeyerek söz konusu girdi veya eşdeğer eşyasını temin etme hakkı kazanan mükellefin KDV ödeyerek satın aldığı girdilere ilişkin KDV’yi, başlangıçta iade olarak talep etmesi mümkün değildir. İade edilecek KDV’nin hesabı, eşdeğer eşya uygulaması nedeniyle DİİB kapsamında KDV ödemeksizin girdi temininden sonra yapılır. Bu durumda iade edilecek KDV, ihracata genel vergi oranı uygulamak suretiyle bulunacak tutardan, DİİB kapsamında girdi temininde ödemediği KDV tutarının düşülmesi suretiyle bulunan tutarı aşamayacağına” da bir sonraki paragrafta yer verilmiştir.”

        Rasyonel olarak konuyu değerlendirdiğimizde Maliye Bakanlığı Mükerrer KDV İadesinin önüne geçmek istemek de ve alınamayan KDV iadelerinin ise ilgili iade yöntemi ile (İndirimli Oran) alınmasını istemektedir. Bizce doğru bir uygulama, ancak bu maddeyi okuyan DİİB uygulamasında faydalanan işletme sahipleri ve meslektaşlar gerek yurt içi ve gerekse yurt dışından DİİB kapsamında temin edilen tüm girdiler için bu uygulamanın geçerli olduğunu düşünmektedir.  Gerçi birçok ilin Gelir İdaresi Başkanlığı bünyesinde bulunan KDV iade servisi memurları da ilgili bu maddeyi aynı şekilde yorumlanmak da ve İlgili tebliğin yayım tarihini izleyen aybaşından itibaren yürürlüğe girmesine rağmen geçmiş tarihli işlemi tamamlanmamış KDV iade dosyalarını da bu şekilde değerlendirmek istemektedirler.

        İlgili maddenin birinci fıkrasında şöyle denilmektedir ; “DİİB sahibi mükellefler, 3065 sayılı Kanunun geçici 17 nci maddesi kapsamında temin ettikleri malzemeleri kullanarak ürettikleri malları Kanunun (11/1-c) maddesi kapsamında ihraç kayıtlı teslime konu edebilirler.” Yani ilgili uygulama Geçici 17.Madde kapsamında yurt içinden temin edilen girdiler için geçerlidir ve bizim tarafımızdan bu şekilde yorumlanmaktadır.

        Aksi Halde gerek KDV Kanunun 11/1-c maddesinin gerekse de Dış Ticaret firmalarının uygulamada çok büyük bir etkisi kalmayacak ve İşletme sahipleri iadelerini daha kısa sürede ve tamamını alabilmek için ya imalatçı firmalar aracılığı ile doğrudan ihracat yapma yöntemini yada dış ticaret firmasına KDV’li satış yaparak teminat sistemini çerçevesinde dış ticaret firmalarından nakit alma yöntemini seçeceklerdir.

Bu sebeple Maliye Bakanlığı tarafından ilgili sirküler yayınlanarak konunun netliğe kavuşturulması gerekmektedir.

Diğer taraftan ilgili maddenin birinci fıkrasında yer alan Geçici 17.Madde nedir? Ve uygulaması nasıl olmaktadır. Aşağıda kısaca bahsedilmiştir.   

A.   Dahilde İşleme ve Geçici Kabul Rejimleri Kapsamında İhraç Edilecek Malların Üretiminde Kullanılan Girdilerin Temininde Tecil-Terkin Uygulaması

          İlk olarak 29 Temmuz 1998 tarihinde yürürlüğe giren 4369 sayılı Kanun 62. Maddesine eklenen geçici 17 madde ile Dahilde işleme izin belgesi kapsamında yurt içinden satın alınan hammadde ve yardımcı maddelerde tecil ve terkin uygulaması yürürlüğe girmiştir. Daha sonraları Bakanlar Kurulunca 98/11766 sayılı Kararnameyle tekstil ve konfeksiyon sektörü, 2000/1162 sayılı Kararnameyle demir-çelik, otomotiv ve otomotiv yan sanayi sektörleri, 2001/2325 sayılı Kararnameyle  de 98/11766 ve 2000/1162 sayılı Kararnameler yürürlükten kaldırılarak sektörler farkı gözetilmeksizin bütün sektörler uygulama kapsamına alınmıştır.
       
        29.07.1998 tarih ve 4369 Sayılı Kanun ile 31.12.2008 tarihine kadar olan Geçici 17nci maddedeki düzenlemenin uygulama süresi,  28.02.2009 tarih ve 5838 Sayılı Kanun ile 31.12.2010 tarihine kadar ve son olarak 6111 Sayılı Kanun ile 31.12.2015 tarihine kadar uzatılmıştır. 

        Mali Bakanlığı tarafından konuya ilişkin olarak,  83 Seri No’lu  KDV Genel Tebliği’nde(6) bu kapsamda satın alınan mallardan üretilen malların doğrudan ihraç edilmesi şartı da kaldırılmıştır. Maliye Bakanlığı konuya ilişkin açıklamaların yer aldığı 83 Seri No’lu KDV Genel Tebliğinin ardından, uygulamadaki tereddütleri gidermek amacıyla 95 (7) ve 98 (8) Seri Nolu KDV Genel Tebliğlerini yayımlamıştır.

        Dahilde İşleme ve Geçici Kabul Rejimleri Kapsamında İhraç Edilecek Malların Üretiminde Kullanılan Girdilerin Temininde Tecil-Terkin Uygulamasına ait Kapsam, Uygulamadan Yararlanacak Mükellefler, Uygulama Kapsamında Teslimde Bulunabilecek Satıcılar,  Uygulama Kapsamında Teslim Edilebilecek Mallar, Tecil-Terkin Uygulaması ve diğer hususlar en son yayınlanan KDV Genel Tebliğinin 71.Sayfasın yer alan 9. bölümde detaylı olarak açıklanmıştır. Bir önceki bölümde açıkladığımız Geçici 17.Madde kapsamında yapılan İhraç Kayıtlı satışlara ait KDV iade uygulamasına ait düzenlemeye 9.1 Kapsam Maddesinin son fıkrasında da yer verilmiştir.

IV. ÖZEL TÜKETİM VERGİSİNDE TEVKİFAT UYGULAMASI

          Diğer bahsedeceğimiz konu ise, 19 Nisan 2014 tarihinde yayınlanan 34 seri numaralı “Özel Tüketim Vergisi Genel Tebliği” ile yeni bir uygulama olan özel tüketim vergisinde tevkifat işlemidir.

        İlgili tebliğ ile alıcı İmalatçılar tarafından sadece Özel Tüketim Vergisi Kanununa ekli (I) sayılı listenin (B) cetvelinin 38.11 tarife pozisyon numarasında yer alan malların tesliminde ÖTV tutarının tamamının tevkif edilerek KDV yönünden bağlı olunan vergi dairesine elektronik ortamda verilecek (6) numaralı ÖTV beyannamesi ile beyan edilerek ödenmesi gerektiği belirtilmiştir. Ayrıca ÖTV tevkifatı uygulaması ihtiyari bir uygulama olmayıp, imalatçılar tarafından tevkifat yapılması zorunludur.

        İlgili tebliğde Tevfikat uygulamasının kapsamı, beyanı ve uygulama ait örnekler ile tevkifat işlemi detaylı bir şekilde açıklanmıştır.

        E-Beyanname sisteminde de 16.05.2014 tarihinde yapılan güncelleme ile ÖTV6 Vergi Sorumluları İçin Özel Tüketim Vergisi Beyannamesi e-beyanname sistemine eklenmiştir.

        Uygulamanın yerleşmesi halinde Özel Tüketim Vergisi tevkifat kapsamının,  ilerleyen sürelerde genişletileceği düşünülmektedir.   

 V. SONUÇ

        Yapılan düzenlemeler ve uygulamalar başarılı ve yerinde çalışmalardır. Ancak  ülkemize has bir diğer özellik de en az mevzuat çalışmasına verilen zaman kadar mevzuatın anlaşılmasına da zaman harcanmaktadır.  

        Makalemizin sözü; “Yüz karası değil, kömür karası böyle kazanılır, ekmek parası.” Orhan VELİ


Hoşça Kalın…
SMMM İsmail TEKBAŞ
Gaziantep SMMMO
Meslek İçi Eğitim ve Mevzuat Komisyonu Üyesi

KAYNAKÇA
Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliğ
34 Seri Numaralı Özel Tüketim Vergisi Genel Tebliği
Erdem Yeminli Mali Müşavirlik Sirküleri
İSMMMO Dahilde İşleme ve Geçici Kabul Rejimleri Kapsamında İhraç Edilecek Malların Üretiminde Kullanılan Girdilerin Temininde Tecil-Terkin Uygulaması Son Durum Mustafa İNANÇ*


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

GENEL KURUL’A HANGİ FİNANSAL TABLOLAR SUNULACAK?

Bağımsız Denetçilik Sınavı ve Stajı Hakkında Bilinmesi Gerekenler

Oldu da bitti maşallah, nazar değmez inşallah!

Dijital Çağda Muhasebe Mesleğinin Yeniden Tasarımı: Mali Mühendislik-Accounting Engineering

Mali Müşavirlik Mesleğinin Geleceği Tehlikede Mi?

Meslektaşın Yeni Çilesi; BERAT

BAĞIMSIZ DENETÇİNİN BAĞIMSIZLIĞI TEHLİKE ALTINDA

VERGİ USUL KANUNU MU GÜÇLÜ YOKSA TÜRK TİCARET KANUNU MU?

TÜRKİYE EKONOMİSİ MALİ AFLARA BAĞIMLI MI?