Peki, Mali Müşavirler Ne İş Yapacak?
Sevgili meslektaşlarım, daha önce kaleme aldığım “Mali Müşavirlik Mesleğinin Geleceği Tehlikede Mi?” başlıklı yazımda, kayıt dışılığın önlenmesi, eleman, zaman ve kâğıt gibi maliyetlerden tasarruf etmek amacıyla Gelir İdaresi Başkanlığının, bilgi teknolojileri ve otomasyon sistemleri yatırımlarına hız kesmeden devam ettiğini ve bu çalışmalar sonucunda ileriki yıllarda meslektaşlarımız tarafından yapılan birçok beyanın ortadan kalkarak, bu beyanların teknolojik sistemler sayesinde oluşturulmasının kaçınılmaz bir gerçeklik olduğunu belirtmiştim.
Maliye Bakanı Sayın Naci Ağbal, Başakşehir’de serbest muhasebeci ve mali müşavirler ile düzenlediği toplantıda, bu tespitimizi doğrular yönde açıklamalar yapmıştır. Bakan Ağbal, “önemli projelerinden bir tanesinin beyannamesiz vergi sistemi olduğunu belirterek, elektronik devlet uygulamalarının buna imkân verdiğini belirtmiştir.” Peki, şimdi soruyorum size; önümüzdeki yıllarda e-defter, e-fatura ve yeni nesil yazar kasa gibi sistemler geliştirilip, Maliye Bakanlığının ihtiyacı olan bilgi ve beyanlar sistemler tarafından otomatik üretildiğinde bu kadar “Mali Müşavir Ne İş Yapacak?”
I. MALİ MÜŞAVİRLER BEYAN YAPAN VE ANKET DOLDURAN BİR KAMU ÇALIŞANI MIDIR?
Günümüzde mali müşavir; defter tutan, beyanname, bildirge düzenleyen, mali tabloları hazırlayan, danışmanlık ve müşavirlik yapan kişi olarak tanımlanmaktadır. Ancak bu tanım ve görevlendirme mali müşavirleri muhasebe ofisleri ile maliye idaresi arasında dar bir alana sıkıştırmaktadır. Öyle ki; zaman içerisinde mali müşavir esas amacından uzaklaşarak, kamu kurumlarının işlerini yapan bir çalışan özelliğine dönüşmüştür. Toplumun bakış açısında ise maliyeye kayıt yapan, beyanname ve bildirge düzenleyen, vergisel konuları takip eden, kişi olarak algılanmaktadır.
Bunun sonucunda muhasebe bilimi alanında temel gereklilik olan küresel gelişmelerden, teknolojiden ve yeniliklerden uzak, vergi kavramı ile var olan ve mesleğini de sadece bu kavram çerçevesinde idame ettirmeye çalışan bir meslek profili ortaya çıkmıştır. Bu noktada ise mesleği adına en büyük kaygısı; öncelikle kamu kurumlarının istemiş olduğu beyannameleri ve bildirgeleri yasal sürelerinde beyan edebilmek olmuştur. Ne yazık ki; bu durum karşısında ülkemizde mali müşavirler toplum nezdinde hak ettiği mesleki saygınlığı kazanamadığı gibi, maddi anlamda da emeklerinin karşılığını alamamıştır.
Yukarıdaki açıklamalar neticesinde şu değerlendirmeyi yapabiliriz; mali müşavirlik mesleğinin doğasına aykırı olmasına rağmen, Türkiye’deki muhasebe sistemi ve bürokrasi; mali müşavirleri beyan yapan ve anket dolduran bir kamu çalışanı haline getirmiştir.
Bunun sonucunda muhasebe bilimi alanında temel gereklilik olan küresel gelişmelerden, teknolojiden ve yeniliklerden uzak, vergi kavramı ile var olan ve mesleğini de sadece bu kavram çerçevesinde idame ettirmeye çalışan bir meslek profili ortaya çıkmıştır. Bu noktada ise mesleği adına en büyük kaygısı; öncelikle kamu kurumlarının istemiş olduğu beyannameleri ve bildirgeleri yasal sürelerinde beyan edebilmek olmuştur. Ne yazık ki; bu durum karşısında ülkemizde mali müşavirler toplum nezdinde hak ettiği mesleki saygınlığı kazanamadığı gibi, maddi anlamda da emeklerinin karşılığını alamamıştır.
Yukarıdaki açıklamalar neticesinde şu değerlendirmeyi yapabiliriz; mali müşavirlik mesleğinin doğasına aykırı olmasına rağmen, Türkiye’deki muhasebe sistemi ve bürokrasi; mali müşavirleri beyan yapan ve anket dolduran bir kamu çalışanı haline getirmiştir.
II. BEYAN VERME ORTADAN KALKINCA MALİ MÜŞAVİRLER NE İŞ YAPACAK?
Bakan Ağbal, beyannamesiz vergi sistemine giden süreçte beyanname, belge düzeni ve defter sisteminde radikal değişiklikler yapacaklarını dile getirerek, o zaman meslekte çok daha nitelikli işler yapılacağını aktardı. Önceki yıllarda da Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından düzenlenen seminerlerde, Başkanlığın bilgi teknolojileri alanında yaşayacağı değişim ve dönüşüm üzerine sunum gerçekleştirilmiş ve gelecek on yılın sonunda Başkanlığın ihtiyacı olan birçok bilgi ve beyanların e-defter, e-fatura ve yeni nesil yazar kasa gibi sistemler tarafından otomatik ve anlık olarak Başkanlığın sistemine kayıt edileceği belirtilmiştir.
Şüphesiz ki, Sayın Bakanın yapmış olduğu açıklamalar ve Gelir İdaresi Başkanlığının yapmış olduğu çalışmalar teknolojik gelişmeler neticesinde kaçınılmaz bir gerçekliktir. Ancak Türkiye’deki muhasebe sistemi ve mali müşavirlik mesleğinin tüm çerçevesi, Maliye Bakanlığının istemiş olduğu bilgi ve beyanların yapılması üzerine inşa edilmiştir. Peki, önümüzdeki yıllarda Maliye Bakanlığının ihtiyacı olan bilgi ve beyanlar otomasyon sistemleri tarafından üretildiğinde mali müşavir ne iş yapacak? Muhtemelen bu soruya bazı meslek mensuplarımız şu cevabı verecektir; “Mali müşavirler esas işi olan yorumlama, analiz ve danışmanlık işlerini yapacaktır.” Sizce mali müşavirler buna hazır mı? Şunu belirtmek isterim ki, şuan ki muhasebe sistemi mali müşavirlik mesleğini sadece beyan yapan ve anket dolduran bir meslek haline dönüştürmüştür.
Netice itibariyle, eğer biz mali müşavirler olarak bu değişimin gerisinde kalıp, değişimin kölesi haline gelmek istemiyor isek; mesleğimizin gelecekte teknolojik alanda yaşayacağı değişimleri tespit ederek mesleğimizi bu çerçevede yeniden yapılandırmamız ve vizyoner fikirler üretmemiz gerekmektedir. Bence bu yolda değişimin ilk adımı ise “Mali Mühendislik”tir.
Mali mühendislik, 21. yüzyılda mesleğimize değişimi yaşatacak yeni bir kavramdır. Mali mühendisliğin hayata geçirilmesi halinde, meslektaşlarımız için yeni bir iş alanı oluşturulup aynı zamanda; Günümüzde firmaların en çok ihtiyacı olan, mali tabloları tasarlayan, bunları analiz eden, yorumlayan, mali problemleri tanımlayabilen, bu problemlere bilimsel ve matematiksel prensipler çerçevesinde verimli, ekonomik ve standartlara uygun çözümler üretebilen, işletmelerin mali yapısını ve mali geleceğini inşa eden, strateji geliştiren ve uygulayan yeni bir meslek doğmuş olacaktır.
III. SONUÇ
Sonuç olarak, görünen o ki; Maliye Bakanlığı kayıt dışının önlenmesi, eleman, zaman ve kâğıt gibi maliyetlerden tasarruf etmek amacıyla bilgi teknolojileri ve otomasyon sistemleri yatırımlarına hız kesmeden devam edecektir. Bu çalışmalar sonucunda ileriki yıllarda mali müşavirler tarafından yapılan birçok beyan ortadan kalkarak, bu beyanların teknolojik sistemler sayesinde oluşturulması kaçınılmaz bir gerçekliktir. Buna en güzel örnek “Hazır Beyan Sistemi”dir. Önümüzdeki yıllarda Maliye Bakanlığının ihtiyacı olan bu bilgi ve beyanlar, bilgi ve otomasyon sistemleri tarafından üretildiğinde, “Peki Mali Müşavir Ne İş Yapacak?” sorusunun yanına bence şu soruyu da eklemek gerektiğini düşünüyorum: Bırakın Maliye Bakanlığını, artık küçük ölçekli firmalar bile gelecek on yılını planlar iken, “Peki TÜRMOB Ne İş Yapıyor?”
Makalenin Sözü; “Değişimin önünde duranlar yok olmaya mahkûmdur. İnanmayanlar dönsün tarihe baksınlar.” İsmail TEKBAŞ
Yorumlar
Yorum Gönder