Gelişmekte Olan Ülkeler İçin Tehlike Çanları Çalıyor!

2008 yılında yaşanan küresel ekonomik krizin ardından, dünyanın dört büyük merkez bankası (Amerika, Avrupa, Japonya ve İngiltere) krizden çıkış yolu olarak parasal genişleme politikasını uygulamaya soktu. Parasal genişlemedeki amaç, piyasadaki likidite miktarını arttırarak, bankaların düşük faizle daha fazla kredi vermelerini sağlamak ve reel ekonomiyi canlandırmaktı. Bu durum dünya finans piyasalarında ve özellikle gelişmekte olan ülke borsalarında bayram havası estirdi. Ancak bu sonsuza kadar sürebilecek bir politika değildi. Ve öyle de oldu. İlk olarak ABD Merkez Bankası (Fed), 2008 yılı küresel krizinden bu yana piyasalara sağladığı parasal genişleme programını 2014 yılının Ekim ayında sonlandırdı. Avrupa Merkez Bankası (ECB) ise, geçen hafta gerçekleştirdiği toplantıda, önce parasal genişlemeyi azaltma, sonra da durdurma kararı aldı. Buna ek olarak da 2019 yılı yaz aylarına kadar bir faiz artırımı yapmayı planlamadıklarını açıkladı. Avrupa Merkez Bankası parasal genişlemeden tam olarak vazgeçmese de o yola girmiş olduğunu söyleyebiliriz. Bu durum gelişmekte olan piyasalar için bir süre nefes alma imkânı sağlasa da, dünyadaki bol ve ucuz para döneminin bittiği bir döneme giriyoruz. 

Gelişmekte Olan Ülkelerin Çekiciliği Azalıyor!Dış finansman ihtiyacına bağımlı olan gelişmekte olan ülkelerin en büyük kâbusu; parasal sıkılaştırma ile birlikte likiditenin daralması ve ülkelerine yönelmiş olan fonların ABD ve AB tahvilleri gibi güvenli varlıklara yönelmesidir. Bu durumu teyit edercesine, geçen haftalarda Hindistan Merkez Bankası Başkanı Urjit Patel, ABD Merkez Bankası’ndan gelişen piyasaların son dönemde yaşadıkları dalgalanmanın üstesinden gelmelerine yardımcı olması için bilançosunu daha yavaş küçültmesini istedi. Ve 4 yıl sonra ilk defa faiz artışına giderek, repo faizini yüzde 6'dan yüzde 6.25'e yükseltti. Net ve kesin olan bir şey var ise, oda ABD ve AB’deki faizlerin yükselmesi ile birlikte yatırımcı açısından gelişmekte olan ülkelerin çekiciliğinin azaltacak olmasıdır. Sonuç olarak, FED ve ECB’in attığı parasal sıkılaştırma adımları sonucunda, bol ve ucuz paranın sonsuza kadar süreceğini düşünüp önlem almayan ülkeleri önümüzdeki günlerde ciddi sıkıntılar bekliyor. Ve şüphesiz, parasal sıkılaşma adımları, gelişmekte olan ülkeler üzerinde baskı unsuru olmaya devam ederken kaynak maliyetlerini de artıracaktır. 

Türkiye İçin Durum Nedir? 
Türkiye yüksek cari açık ve özel sektör borcu nedeniyle dış finansmana ihtiyacı olan ülkelerin başında geliyor. Bu nedenle de FED' in sıkılaştırma adımları karşısında en kırılgan ülkelerinden biri. Özellikle paranın bol ve ucuz olduğu dönemlerde ciddi şekilde döviz borçlanan özel sektör, yükselen faiz ve döviz kuru tehlikesi ile karşı karşıya. FED’in ardından önümüzdeki dönemlerde ECB’nin de sıkılaştırma adımları ile birlikte, faiz artışına gitmesi halinde, TL üzerindeki baskının ve kredi maliyetlerindeki yükselişin artacağını düşünüyorum. 

Peki, çözüm nedir? Yükselen borçluluk oranı, yüksek enflasyon, cari açık sorunu ve döviz yükümlülüklerinin artması her geçen gün Türkiye’nin kırılganlığını artıyor. Seçim sonrası yapısal reformlara hız verilmesi, politik riskleri azaltıcı yönde adımların atılması, genişlemeci maliye politikasından vazgeçilmesi, oluşacak kabinede ekonomi ve maliye bakanlıklarına etkilisi isimlerin getirilmesi, merkez bankasının sıkı duruşunu devam ettirmesi, yüksek büyüme istediğinden fedakârlık edilerek enflasyonun baskı altına alınması en başta sayabileceklerim. Fakat ABD faizlerindeki yükseliş ve ECB ’den gelecek olan parasal sıkılaştırma adımları ile birlikte, kırılgan yapıya sahip Türkiye için kolay olmayacak bir sürecin içerisine gireceğimiz kesin. 

https://tr.investing.com/analysis/gelismekte-olan-ulkeler-icin-tehlike-canlar-calyor-200219643

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

GENEL KURUL’A HANGİ FİNANSAL TABLOLAR SUNULACAK?

Bağımsız Denetçilik Sınavı ve Stajı Hakkında Bilinmesi Gerekenler

Oldu da bitti maşallah, nazar değmez inşallah!

Dijital Çağda Muhasebe Mesleğinin Yeniden Tasarımı: Mali Mühendislik-Accounting Engineering

Mali Müşavirlik Mesleğinin Geleceği Tehlikede Mi?

Meslektaşın Yeni Çilesi; BERAT

BAĞIMSIZ DENETÇİNİN BAĞIMSIZLIĞI TEHLİKE ALTINDA

VERGİ USUL KANUNU MU GÜÇLÜ YOKSA TÜRK TİCARET KANUNU MU?

TÜRKİYE EKONOMİSİ MALİ AFLARA BAĞIMLI MI?