Bir Kördüğüm Hikâyesi: DİİB Kapsamında Yapılan Teslimler

Sevgili meslektaşlarım her şey 26/04/2014 tarih ve 28983 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliğile başladı. Tebliğ yayımlanmadan önce Dahilde İşleme İzin Belgesi(DİİB) kapsamında hammadde alıp, imal ettikleri malı ihraç kayıtlı olarak teslim eden firmalar bağlı bulundukları vergi dairesinden KDV iadelerini eksiksiz olarak alabilmekteydiler. 01/05/2014 tarihi itibariyle yürürlüğe giren KDV Genel Uygulama Tebliği ile birlikte firmaların KDV iadelerine kısıtlama getirildi ve o tarihten bugüne kadar DİİB kapsamında yapılan teslimlerde KDV iade işlemleri bir nevi  “Kördüğüm Hikâyesine” dönüştü.

I.DİİB KAPSAMINDA YAPILAN TESLİMLERDE KDV İADE ÇIKMAZI
“Her şey 01.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren KDV Genel Uygulama Tebliğ ile başladı” demiştik. Tebliğin yayımlanan ilk halinin IV-A 1.5 bendinde;

DİİB sahibi mükellefler, 3065 sayılı Kanunun geçici 17 nci maddesi kapsamında temin ettikleri malzemeleri kullanarak ürettikleri malları Kanunun (11/1-c) maddesi kapsamında ihraç kayıtlı teslime konu edebilirler.

“DİİB kapsamında KDV ödemeksizin satın aldığı girdileri kullanarak ürettiği malı 3065 sayılı Kanunun (11/1-c) maddesi kapsamında ihraç kayıtlı olarak teslim eden bir mükellefin iade alacağı KDV tutarıihraç kayıtlı teslim nedeniyle hesaplayıp tahsil etmediği KDV tutarından, bu ürün için DİİB kapsamında aldığı girdiler nedeniyle ödemediği KDV tutarı düşüldükten sonra kalan tutardan fazla olamaz.”Açıklamasına yer verilerek 
tebliğ hükümleri gereğince firmalar ihraç kayıtlı satış nedeniyle hesaplayıp alıcıdan tahsil etmedikleri KDV tutarından, ihraç kayıtlı teslime konu malın üretimi için DİİB kapsamında aldığı girdiler nedeniyle hesaplanıp ödemedikleri KDV düşüldükten sonra kalan tutarı iade olarak isteyebileceklerdi. Gelir İdaresi firmaların DİİB kapsamında yapmış oldukları teslimlere ait KDV iadelerine bu şekilde ilk kısıtlamayı getirmiş oldu. Ancak konuyu rasyonel olarak değerlendirdiğimizde Maliye Bakanlığı mükerrer KDV iadesinin önüne geçmek ve alınamayan KDV iadelerinin ise ilgili iade yöntemi ile (indirimli oran) alınmasını istemekteydi.

Harici olarak tebliğin ilgili maddesi yanlış bir uygulamaya neden olmuştur. Şöyle ki; ilgili maddenin birinci fıkrasında sadece “ …Kanunun geçici 17 nci maddesi kapsamında temin ettikleri malzemeleri kullanarak ürettikleri malları Kanunun (11/1-c) maddesi kapsamında ihraç kayıtlı teslime konu edebilirler.” Denilmekte ve uygulamanın sadece Geçici 17.Madde kapsamında yurt içinden temin edilen girdiler için geçerli olduğu şeklinde yorumlanmaktaydı.    Durumu fark eden İdare 16/10/2014 tarih ve 29147 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 1 seri No’lu Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliğinde değişiklik yapılmasına dair tebliğ ile aşağıdaki düzenlemeyi yaptı;
“KDV Genel Uygulama Tebliğinin (II/A-9.1.) bölümünün altıncı paragrafının birinci cümlesinde yer alan "3065 sayılı Kanunun geçici 17 nci maddesi kapsamında temin ettiği mallar" ibaresi "yurtiçi ve yurtdışından KDV ödemeksizin temin ettiği mallar" şeklinde değiştirilmiştir.” Böylelikle uygulama DİİB kapsamında hem yurtiçi hem de yurtdışında KDV ödemeksizin temin edilen mallar için geçerli oldu.

Diğer taraftan tebliğ bazı vergi başkanlıkları tarafından geriye dönük olarak uygulanmaya çalışılmış bu nedenle KDV iadeleri bekletilmesi yüzünde (SGK mahsupları) firmalar mağduriyet yaşamışlardır. Yine Gelir İdaresi Başkanlığı bu durumu düzeltmek için, “10/06/2014 tarih ve KDV-66 /2014-1 Sayılı Katma Değer Vergisi Sirküleri”yayımlayarak Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliğinin, 1 Mayıs 2014 tarihinden itibaren yürürlüğe girdiğini ve tebliğin yürürlük tarihinden önceki işlemlere ise mülga tebliğlerde yer alan düzenlemelerin uygulanacağı yönünde açıklama yapmıştır.

Harici olarak yurtiçi ve yurtdışından KDV ödemeksizin temin ettiği malların ihraç kayıtlı tesliminde iade edilecek KDV hesabında girdisi yüksek oranlı olup, teslimi indirimli orana tabi olan malların tesliminde hesaplanan vergiden, ödenmeyen verginin indirilmesi uygulaması haksız sonuçlar doğurmakta ve firmaların diğer girdiler nedeniyle ödedikleri KDV tutarının da iadesini engellemektedir.

Örneğin; Polipropilen hammadde alarak Dokusuz kumaş üreten bir firma; 6.000,00.-TL'ye aldığı Polipropilen Hammadde için 6.000,00*0,18=1.080,00.-TL katma değer vergisini ödememiştir. Firma bu hammaddeyi kullanarak imal ettiği mamul olan dokusuz kumaşı ihraç kayıtlı olarak 10.000,00.-TL'ye satmıştır. Bu satış nedeniyle hesaplanıp tahsil edilmeyen KDV Tutarı 800,00.-TL dir. Firmanın ilgili dönem indirilecek KDV tutarı 10.000,00.-TL dir. Tebliğe göre ödenmeyen 1.080,00.-TL KDV tutarından tahsil edilmeyen  800,00.-TL KDV tutarı indirildiğinde firmanın yeterli tutarda indirilecek KDV'si bulunmasına rağmen İade edilecek KDV tutarı oluşmamaktadır.

Yaşanan tüm bu gelişmeler neticesinde firmalar KDV iadelerini eksiksiz alabilmekiçin çözüm olarak teslimlerini DİİB kapsamında “İhraç Kayıtlı” yerine,“KDV’li”olarak dış ticaret firmalarına yapmış ve bu yöntem ile grup şirketleri olan dış ticaret firmalarından KDV iadelerini eksiksiz olarak almışladır. Mevzuatta bunu engelleyici aksi yönde de bir düzenleme bulunmamaktaydı.

Bu uygulama ta ki; 04/10/2016 tarih ve 29847 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 7 seri No’lu Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliğinde değişiklik yapılmasına dair tebliğ ile devam etti. Tebliğ hükümlerine göre;

“DİİB sahibi mükellef tarafından bu belge kapsamında üretilen mallar, belge sahibi tarafından doğrudan ihraç edilebilir ya da 3065 sayılı Kanunun (11/1-c) veya geçici 17 nci maddeleri kapsamında ihraç kaydıyla teslim edilebilir. Dolayısıyla DİİB sahibi mükellefin belge kapsamında yurtiçi ve yurtdışından KDV ödemeksizin temin ettiği malları kullanarak ürettiği malların, DİİB sahibi mükellef tarafından KDV hesaplanarak (3065 sayılı Kanunun (11/1-c) ve geçici 17 nci maddeleri kapsamındaki ihraç kaydıyla yapılan teslimler nedeniyle hesaplanan KDV hariç) teslimi mümkün değildir. Buna rağmen, DİİB kapsamında üretilen malların KDV hesaplanarak (3065 sayılı Kanunun (11/1-c) ve geçici 17 nci maddeleri kapsamındaki ihraç kaydıyla yapılan teslimler nedeniyle hesaplanan KDV hariç) teslim edilmesi halinde, ihracatçılara bu teslimler nedeniyle yüklenilen KDV’nin iadesi yapılamaz.”

İlgili tebliğ hükümlerine göre firmaların KDV ödemeksizin temin ettiği malları kullanarak ürettiği malların, DİİB sahibi mükellef tarafından KDV hesaplanarak teslimi yasaklanmıştır. KDV hesaplanarak teslim edilmesi halinde ise KDV iadesi yapılmayacaktır. Bu tebliğ ile birçok ihracatçı firma KDV iadesi alamaz duruma gelmiştir. Üzerine KDV Genel Uygulama Tebliğ’inin yayımlandığı ilk günlerde yaşanan uygulamanın aynısı bu tebliğde de yaşanmış;bazı vergi dairesi başkanlıkları tarafından tebliğ yayınlanmadan önce teslim edilen KDV iade dosyalarına ilgili tebliğ hükümleri geriye dönük uygulanmaya çalışmıştır. İşin diğer ilginç tarafı ise;

13/12/2016 tarih ve 29917 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 8 seri No’lu Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliğinde değişiklik yapılmasına dair tebliğ ile “dış ticaret sermaye şirketleri ile sektörel dış ticaret şirketleri” bu uygulamadan muaf tutulmuştur. Bu durumun ülke ekonomimize yönveren Kobiler açısından düşünüldüğünde hakkaniyetli ve adil olduğunu söylemek mümkün değildir.

II. SONUÇ
KDV Uygulama Genel tebliğinden günümüze kadar yapılan düzenlemeler ile DİİB kapsamında yapılan teslimlerde KDV iade işlemleri bir nevi “Kördüğüm Hikayesine” dönmüş ve firmalar KDV iadelerini sağlıklı bir şekilde tahsil edemez hale gelmiştir. Son yapılan düzenleme ile firmaların KDV ödemeksizin temin ettiği malları kullanarak ürettiği malların, DİİB sahibi mükellef tarafından KDV hesaplanarak teslimi yasaklanmıştır. Ancak uygulamadan dış ticaret sermaye şirketleri ile sektörel dış ticaret şirketleri muaf tutulmuştur. Bu durum ülke ekonomimizin büyük bir kısmını oluşturan orta ve küçük ölçekli firmaların, büyük ölçekli firmalar karşısında rekabet etme gücünü daha da güçsüzleştirmiştir.

Makalenin Sözü; “Seni doğru adrese 3 şey götürür: Cesaretin, Hislerin ve Kararlılığın.”

KAYNAKÇA

Makaleye katkılarından dolayı Eski Vergi Müfettişi, Yeminli Mali Müşavir Vakkas KUMLUCA’ya teşekkür ederiz…26/04/2014 tarih ve 28983 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliğ,04/10/2016  tarih ve 29847 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan  7 seri No’lu Katma Değer Vergisi Genel Uygulama
Tebliğinde değişiklik yapılmasına dair tebliğ

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Bağımsız Denetçilik Sınavı ve Stajı Hakkında Bilinmesi Gerekenler

GENEL KURUL’A HANGİ FİNANSAL TABLOLAR SUNULACAK?

Oldu da bitti maşallah, nazar değmez inşallah!

Dijital Çağda Muhasebe Mesleğinin Yeniden Tasarımı: Mali Mühendislik-Accounting Engineering

Mali Müşavirlik Mesleğinin Geleceği Tehlikede Mi?

Meslektaşın Yeni Çilesi; BERAT

BAĞIMSIZ DENETÇİNİN BAĞIMSIZLIĞI TEHLİKE ALTINDA

VERGİ USUL KANUNU MU GÜÇLÜ YOKSA TÜRK TİCARET KANUNU MU?

TÜRKİYE EKONOMİSİ MALİ AFLARA BAĞIMLI MI?